Sönük Bir Deniz Feneri
hüzün bir evdir
içinde senden başka kimsenin oturmadığı
perdeleri kara
pencerelerde umutsuzluk atlası
yalnızlık bir iskele
sefer dışı bırakılmış sevinçler
el değmeyen
aynı dalgalarla aşınan taşlar gibi
yüzümde hayatın küskünlüğü
sönük bir deniz feneri sanki
aşk bir gönül işi
ömür yetmiyor tamamlamaya
yarım seyrettiğim filmler
keşke aklımdaki mutlu sonla
perdelenseler
bir adam ölüyordu çıktığımda
hüzün sessiz bir alkış
Içten içe oynadığımız mutluluk oyunlarına
kırdığım kalbime bir gül atan olsa
eğileceğim dizlerime kadar
ama işte
gemiler uzaktan geçiyor
taşlarda dalgalar
yüzüm küskün
yalnızlık
sönük bir deniz feneri sanki