Sorgusuz İnfaz
Seslerin kulağında
görmek dünyayı
Yağlı boya vitrinindeki
gözlerin gölgesi gibi
Bir tren geçiyor şimdi
balkonundan
Seyahat ediyor diller
kaygan tabakasında
Yeşeriyor..
Çatıları güneşe küskün
yaşantılar
Soluklanıyor
Harflerin üzerinde gezen
göz pınarları
Susuyor düşlerim
Soruyor
ürkek bakınışlardaki
dokunuşlar
Susuyorum..
Direniyor
yangın yerinde
ıslanan yürekler
Sessiz uçuyor sevdalarım
Dinliyorum
Melankolik yaşantılar sandalını
Mırıldanıyorum
Sağlıklı coşan tümcelerimi
Islanıyorum
Kirpiklerime düşen
karlı kayaların sesiyle.
Sus diyorum sesime
Kılıçlarını bileyen
şövalyeler diyarında
karşılıyor beni.
Ellere sorulmayan sözcükler
geliyor yanaklarıma
Soy beni
diyorum nefsime
Duraksıyorum
Gözyaşı şişesinde
geçiyor yolculuğum
Yelkovana düşüyor
hüzün dakikalarım
Geçmişime atıyor kemendini
duygularım
Soyuyorum
nasırlarımı ıslanıyor
ellerim.
Gamzelerimi dolduruyorum
hüzün damlacıklarıyla
Duy diyorum kulaklarımı
Bir kez duy!
Sağlıklı sözler geçsin
ses tellerimden
Yansın bahar çiçeklerim
kalabalıklarda.
Soruyorum
Kelimeleri göz bebeklerime
Saklanan bir mum ışığı
gibi oluyor yüreğim
Sesleniyorum
Ellerin aynasında
sözlerin gölgesi
Düşünüyorum
ürkek bakışlarımı
Dolduruyorum
gözyaşlarımla gümüşlerimi
Uyanıyorum
soğuyor bedenim
Üşüyorum...
Haydi kalk şimdi!
Gözlerin uyansın
kum fırtınalarında
Ellerinle sarsılsın gözyaşları
Yaklaş
Duysun aynalar perilerimi
Uyan!
Son kez
aç gözlerini
Sorgusuz infazdayken
bedenin....
29 ARALIK 2011 ?İSTANBUL
Yaklaş Duysun aynalar perilerimi Uyan! Son kez aç gözlerini Sorgusuz infazdayken bedenin....
şiir tadında okudum, kutlarım şairim...