Şövalye

Göster tüm maharetini şövalye
Kuşan kılıçlarını, es bir deli rüzgar gibi
Birer birer yık putları, adeta;
Azılı bir düşmanı kalbinden yaralar gibi

Bürün en sevimli ifadeleri yüzüne
Güldür kendini ve başkalarını ki el ayak çekilince
Sil gözyaşlarını, mağrur ve kederli
Unuttun mu, palyaçolar yalnız ağlar.

Bir androjen kimlik, adeta yengeç gibi
Kabuğu sert; içi naif ve kırılgan
Rüzgârın ne yönden eseceği bilinmez şövalye
Zırhını zamanlı zamansız kuşan

Aynaya düşen suretini yadırga çünkü
O sen değil; başkalarının yarattığı bir başkası.
Seni anlayamadıkları için onlara kızmaktan vazgeç;
Sevgili şövalye, hiç balıklar ağaca tırmanır mı?*

Çünkü senin kılıcın gibi keskindir
Gülüşlerinde gizlediğin hançerler*
Vadesi uzun bir borçtur yaşantın
Ne kaldı bitimine, şunun şurasında?


Bedeli pahalı bir özgürlüktür, yaşlanmak;
Saydam parmaklıklı bir hücrenin ardında
Öyle bir son yaratmalısın ki şövalye
Yalnızca kendi imzan olmalı altında

Mumdan ışıklarla karşı gelsen de karanlığa
Güneşin girmediği evler elverişlidir hastalığa
Romatizmadan değildir dizlerinin ağrıması, bilakis
Sonu gelmeyen yokuşlarındandır hayatın

Sen de Timur'un huzuruna çıkan Nasreddin hoca misali
Ardına baktığında göremezsen kimseyi
Lüzumsuzdur sızlanmak yahut iç geçirmek
Çünkü yalnızca cesur olanlar önden gider

Kılıcını kılıfına geçir de şövalye
Sen de kapat bu bahsi, perdeler kapanınca.
Silerken o yorgun ifadeyi kirpiklerinden
Yalnızca cesur olanların önden gittiğini hatırla.

23.01.13

*Ainstein
*Shakespeare

23 Ocak 2013 46 şiiri var.
Beğenenler (3)
Yorumlar