Söyle
Rüzgârın akışı değişti
Avucumda sana yabancı avuçlar
Üşüyorsun değil mi?
Üşütüyorsun kendini poyrazında
Düş kırıklarını kopçalıyorsun
Dilinde bin kere yalan.
Ben şiirler biriktiriyorum
Yanaklarımın çukurunda
Gül tohumlu
Kadran süpürüyorum
Yelkovan kırıp
Zamanın piçlerini kırıyorum
Kırkikindiler düşürüyorum
Kır dağlardan
Kor kaldırımlara
Şehir yıkanıyor
Arınıyor küf kalıntılarından
Sen viranlaşıyorsun
Tomurcuklaşırken ben
Alnında kurumuş binlerce anız
Güneş çatlağı dudaklarında, zakkum kırıntıları
Miadı dolmuş şarkılar söylüyorsun
Söyle...
...
daha önce de bir iki şiirini okudum şairin. dili canlı, anlatımı duru. bu şiir de okuyanı yormadan, derdini, duygusunu güzelce ortaya koyabilmiş.
şiirde, çok önemli olmasa da, bir iki küçücük şey takıldı gözüme. "hata" diyemem, "başka türlü daha güzel olurmuş" cinsinden. paylaşayım izninizle:
şiir, genel olarak noktalamaya dayanmadan örülmüş. böyle olunca, cümle sonlarında kalan bir soru işareti, bir nokta ve en sondaki üç nokta da olmasa, şeklen daha güzel durur sanki.
sondan bir önceki ikilide "zakkum kırıntıları" bir alt satıra inse, hem okunuş hem de şiirin akışı yönünden daha hoş olurmuş.
onun dışında, güzel şiir. "Kadran süpürüyorum Yelkovan kırıp Zamanın piçlerini kırıyorum" kısmının çıkışını ayrıca sevdim.
şairin emeğine sağlık...