Söyle Sevgili

Eylül'ün kırılgan hüzünleri düşmüş bahar kokulu gamzelerine
Yeşilden sıyrılmış gözlerindeki buğu
Ve dudaklarında keskin bir intihar asılı
Söyle sevgili
Mahşere mi saklıyorsun sevişlerin huzur yüklü sözlerini

Günaha bulaşmış ellerimizin toprak bereketi
Dilimizde küfre meyleden bir coşku
Her göz kendi baktığından utanır
İkrar et
Tekrarı yok yaşanan dünün
Bir kalp düşümü zaman değil mi hayat
Hangi akarsu yatağında aynı suyu taşır denize dökmeye
Söyle sevgili
Hangi özgürlüğü erteliyorsun bugünün esaretinde

Bilirsin
Mahşer-i zamanda dile gelecek bugünün dilsizleri
Bastığımız toprak hesap soracak ayaklarımızdan
Düşürdüğümüz sözcükler dilimizin kemiğinden
Harama şahlanan gözler
Avuçlarımızdaki ter
Göz yaşlarımızın süzüldüğü gamzeler
Hesap soracak
Ruhumuzda yaşayan şeytani kimliğimizden
Söyle sevgili
Hangi hesabın zararından korkuyorsun
Ya da hangi helalin kazancı kurtaracak aşkın sızlayan sırlarını

Lacivert bir gecenin,
Yıldız toplayan denizinde mest olmuştuk zamana
Ay ağlıyordu
Gözyaşları omzumuzda yer buluyordu
Rüzgar şarkımızı fısıldıyordu imkansız sabahlara
Sen uyuyordun huzurun aşk mevsiminde
Ben saçlarında şevkati kucaklıyordum avuçlarımın karasıyla
Söyle sevgili
Hangi isyanın sesiydi dilindeki türkü
Ve hangi gül kanatmaz ki parmaklarında sevda taşıyan eli

Çevir yüzünü semanın en ücra köşesine
Bir dilek tut
Dokun yıldızın nuruna
Ayın kahrına ortak ol istersen
Dudaklarından bir aşk düşür denizin kucağına
Bastığın toprağa bir damla hüzün bırak
Şimdi avuçlarına bak
Sen, diye ağlayan bir ben bulacaksın kokusunda
Saçlarına sür beni
Ömrüm asılsın yokluğuna
Söyle sevgili
Hangi ölüm acıtmaz insanı

Bin günahın vebalidir sevgi
Aşk, cehennemi cennete değişmektir bazen
Dipsiz ve dilsiz bir kuyuda ömür törpülemektir
Şikayet etmeden
Güneşi kucaklamadan bir ömür
Geceye hükmetmektir aşk
Kurak bir çölde susuz kalıp
Serabıyla hayata tutunmaktır aşk
Söyle sevgili
Hangi aşk hesap sormaz acıtandan

Hesabı mahşerde dile gelsin dilsizliğin
Söylemediğin her söz
İntihar etsin dudaklarından


UĞUR YÜCE