Söyleyemediklerim
suskun durduğuma bakma sen
ben her sonbahar böyle olurum
menekşeler gibi darılmana ne gerek vardı
söyleyemediklerim ağır geldiyse üşümeyesin
koyu bir ceket gibi alır onları omuzlarına atarsın
bazen hüzün yaz yağmuru gibi yağar da
çağlayan bir şelaleye düşüşünü anlatır ya
şair çoğu zaman
sen yağmuru değil düşüşünü hatırlarsın
oysa o yağmurda kuşlar kanatlarında sevda taşırdı
ellerimizi uzatıp ayaklarından tutabilseydik
bu kadar şiire ne gerek vardı