Sözün Közü de Taşı da Geçti

of bir anlatabilseydim
akla karayı
gönüldeki acıyan yarayı
çok görüldü

hep suyun akıntısına açılan
boşluksa hayat
çukur doldurmalar
kar etmiyor

tamda ömrün yaş hatları
ruhuma işlenen söylenen
biraz sevgi biraz şiir dizeleri

konuşmayı dağlara vurdun
yabancı saydın
ve sonuç
endişe tasa kaygılar
sonsuza akıp gittiler

kirli hava deminde
karar verilmişti eveline
yeni diye şaşırmadım
sen ne dünyalık nede mahşerliksin

sen kendisin şimdisin
neysen o sun...
divane alişkanlığımı
tilki huyumu
ne tanırdın nede tanıdın
bilmem ki

ne ağlaması sızlaması
beyhüde aşkların
kendisisin
tanımamazlığı olur mu
acıya gülünmez bence

hiç üzülmedim
dünyalık kadar görülmedin ki
çok acıdım
acıya gülümsemek gibi

ben için ölsen dahi
ben sen için ölsem dahi
dünya sahipsiz kalmaz
tek kalacak ateş değil köz yığınları

babam yine derdi ki'
insan var...
''önüne çok ot atarsan /azar
yem atmazsan kızar''

bu hastalık baytara gitsen
doktorada gitsen netice aynı

sen yalandın ç/ayanım oldun
hayaletimdin mahşer oldun
veryansın edecek kadar
kurguları bana yadigarın

sahte gülüşleri
kurgu beton duvarı
ya
o yabancı sözleri
düşmanına göstermesin ki
yürek yakan

sevgileri taştan duvar
aşkları y/aştan
şiirleri k/aştan
gözün yaştan

bu baştan belli...
şimdi yükün taştan
taş baş y/ardı..

_Sözün közüde, taşıda geçti

14 Haziran 11 Freidorf

15 Haziran 2011 1378 şiiri var.
Beğenenler (3)
Yorumlar