Sözyaşı
"sen esmer gözlerinde
hayat bulduğum adam
artık aramıyorum seni dizelerde"
kentler serilir yalnızlıkların üzerine,
ışığın sesi ile birlikte
yitirdiğim bir yürek var,
terk edildiğim yerde.
bir demet hüzün kokuyor bu aralar İstanbul,
hasrete dönüşen dalgalar
kıyıya her vurduğunda
içimde yangınlar büyüyor
ve ölüyor gözlerime ektiğin begonyalar.
yalnızlığa sürgün
bir mezar taşı yazısı kadar okunaksız,
ve kafiyesiz geçen dakikalar
kırdığın onca gurur zinciri,
ayaklarına serdiğim ömrüm
ve
nereye kadar gidebilirse
artık bu yürek
her ayrılık kendine cinayettir
gidenlerin haberi olmaz bu infazdan
sadece geriye kalan ruhlar çeker acıyı
söyle;
hep yalan mıydı yaşananlar?
biz aslında hiç olmadık mı o çerçevenin içinde?
kimliksiz bir bilet alıp peronlardan
kendi esir ruhuna bağlandı hoşça kal kelimeleri
yangınlar sardı yaşadığım martı kanatlarını
ayrı dünyalar ve ayrı insanlar değildik
sadece zamansız bir ihanet vurdu bizi
azalmaya çalıştıkça büyüyor içimde günahlar
anladım;
seni sevmek tonlarca gözyaşını
denizlere dökmekmiş ..
Yağmur Rüzgar
mayıs 2008
Buruk bir paylaşım okudum değerli dostun kaleminden.. Ne diyeyim (SÖZYAŞI) gözyaşısız gönlüne göre olsun şair arkadaşım 🙂 Sevgi ve saygıyla N.K.