Spesifik Sevgiliye
her lisanda aşk ve acı
gözlerimizden yaş sel oldu, bir ahenkle aktık içtiğimiz kadehlere
yerde sürünerek gülümsedik, çıplak ve utangaç,
satıldık ve öldük, bin yüzümüzle bin hikayeyle.
peki, niye bir tek kelimeyle konuşamadık seninle, ey sevgili?
gecelerinin demir parmaklıklarından sızarken küf ve irin
evet, bu kanayan şehir, kanayan bir ülke, kanayan bir dünya.
ama biz, hain şairlerden korkar mıydık güzelim
tanrının sakladığı ne vardı ki
kitaplarının ayraçları altında
meyhane şarkılarının aksında
ellerimiz birbirine dolandıkça
gözlerimiz kapadık, dünya bir kül yığınına döndü.
güneş, gül desenli bir vazoda yer aldığında
ne güzelce yanmıştık, ey sevgili
bindoksan iki derecede, ateşi açıp içindeki tanrıyı keşfettik
fermuarlı yaralarımı kanattım ve şiirlerimi serbestbıraktım
usulca yakamozlu gece denizlerine,hayallerime
deniz, bizi kalbinde saklasın
ve asla unutmasın
bizsizlik, küller ve sözlerle dolu
ey sevgili