Şşşşt!
Değişik söylentiler var aramızdaki körebe duygulara
Değişik yollardan gidilen pestenkerani söylentiler
Bazı kere gülümseten az kere umudu korkutan dilemma
Görüşmek haram ve biz çok cehennemlik bir hayatta
Gözlerden dile sokulan bir daha asla çıkmayan soytarı kelimeler.
Resmi dille yazılı şimdimizin gayri resmi mazisini kurcalıyoruz.
Bozmayalım diye midir nedir?
Geçemiyoruz surları belli olmayan tarafından konulmuş sırlara
Sonucu bilinmeyen mi olacak, akıldan geçenler masaya mı konacak
Resmiyeti kim okuyacak, kim hüküm koyacak, kimde son bulacak?
Şımarık bir geçmiş geçmiş, şekvası tabiî ki dilekçe olacak.
Sen ve ben
Yazı dilinin soyguncu çocukları, haşarı sorunları geçmiş olsun!
Kaldırıldınız sözlükten çünkü kullanılamıyorsunuz beraberken
...Ve çok manidar değilsiniz yalnızken
En iyisi sakar hayat yaşayıp yaşadığınızı sanmayın
Sen, git oku büyük adam ol sallanma buralarda
Ben, sen de git sıranı bekle resmi bir yerlerde ya da ıskartaya ayrıl bir sahafta
Kim bilir belki günün birinde büyük bir adam gelir bulur seni tozlu raflarda
Hadi gidin ne duruyorsunuz
Gidin benim sözlüğümden, atıldınız.
Ortada bir masa ve üstünde iki çay
Her yudumda akıldakiler dökülüyor ne var ki masaya düşmüyor.
Yerçekimine inat bir tavırla gözlere nişanlanıyor
Gözlerle nişanlanıyor
Sünepe sakar mermi edasıyla ağızlara geliyor
Üstüne çaylar yudumlanıyor
Bir daha kusulmuyor
Konuşulmuyor, susulmuyor
Sonra kalplere bir ses;
Şşşşşt aşk uyanmasın,
Aman ha bizi mutlulukla kandırmasın.