Su Sesi

08-02-09
SES
ATEŞ SESİ

Duman sessiz sukut gelir
Gözlerini yakar canına zarar verir
Ateş alev alev göklere vurur
Sesi çıngı çıngı patlar durur
İçindeki nesne taşsa bile
Ya su olur erir
Ya kül olur kalır

SU SESİ

Bardaktan boşalır şarıl şurul
İçersin yudum yudum
Yutarsın lıkır lıkır
Birilerinin ki
Küp küp şarabı
...........Konyağı da olabilir
Sırtında bidon fakir
Suyun sesine hasret
Dağ tepe su arar durur!

Tutsaksan birilerine
Bakıp durursun içtiklerine
Duyduğun ses su sesiyse
İçinde kıyametler koparır
Gazele dönen yanmışlığınla
Yalanır durur
Kurumuş kavrulmuş dudağın
Kalmışsa halâ birazcık mecalin
O su sesine
Bir hayvan gibi belki de
Canını atabilirsin
Bir timsahın önüne bile!

Hangi göze sahip olursan ol
Ve ne kadar hıçkırırsan hıçkır
Sessiz sessiz akar göz yaşların!

Hava kararır
Kızgın toprağın hasretiyle
Önce ben yağacağım diye
Bulutlar kavgaya tutuşur
Yıldırımlar yağlı kırbaç gibi
........Şakırdar durur gökte
Işıkları seslerinden önce varırlar
Yakıp kavuracakları yerlere!

Bulutlar boşalırlar
Rüzgarın şiddetiyle
Dövdükleri cisimlere göre
Değişik sesler çıkarırlar
...................Yağmurlar.

Bu değişik sesler
Çatıları, camları da döverler
Ekinimiz, bağ bostanımız
Evimiz dere ağzındaysa
Korkumuz
Kanımıza sığmaz!

Yağmur da oluklara sığmaz
Derelere taşar koşarlar
Yatağına sığmayan sellerin sesi
Ağzı köpürmüş canavar gibi
Önlerine ne gelse yıkar yutarlar
Selin içindeki gümbürtü
Dünyasından koparılan
Taştırlar topraktırlar
Derya deniz
Afet
Çamura bulanmış
Cansız candırlar!

Camına ufak ufak
En özlediğin dost,
Mektup getiren postacı
Bir müjdeci gibi
Ve evinde akmayan
Musluklara bağlı
Barajları dolduracak gibi
Vuruyorsa yağmur
Gönlünü hoş eder
Yüreğini sevince boğar
Ölümlere okuduğun rahmet gibi
Evreni resmeden yeşillik
Çiçeklerinin renkleri de
O su sesinin hüneridirler.