Su Verin Ona
ağır bir sözle
ya da keskin bir kelimeyle kırıp göğsümdeki kafesi
pençe gibi açarak parmaklarımı sökeceğim yüreğimi kirli tırnaklarımla;
söküp atacağım beni ben yapan yerimi köpeklerin önüne
canlı canlı yesinler diye ölmemiş bir aşkı...
çırpınarak can veren sevda kanarken açların ağzında
dudaklarım mühürlü
gözlerim ölmüş olacak;
biliyorum
elbet acı çekecek parçalanırken kalbim!
belki de
taştan örerek bedenimi baştan aşağı
bir kale gibi korumalıyım aşkı tahtında
huzurunda her gece eğilerek
bahtıma doğacak seni beklemeliyim surlarımda...
gördüğüm her toprağa umut ekmeliyim
yağmur kuşlarından dilenmeliyim suyu,
açmalı umut
ister mor menekşe
isterse kan karanfil olarak;
ayrılık darağacına çıksam da
boynuma sensizlik urganı geçerken bile gülmeli yüzüm,
çaresizlik celladı tekmelemeden önce iskemleyi
son isteğimi sorunca
umut çiçeğini işaret etmeli gözüm,
- lütfen su verin ona!
gizlemeliyim sevgiyi gönlümün görünmeyen yerine,
kem gözlerden
fırtınalardan korumalıyım;
biliyorsun
alışkındır rüzgârlı kentin çocukları,
sigarası için çakarken kibriti
sönmesin diye
avuçlarında saklar ateşi!
Evet incisini hak etmiş bir şiir içerik oldukça zengin.Tebrikler efendim.
Nadir lezzette bir Ömer Nazmi klasiği. İyi ki yazıyorsunuz, sizi okumak zevk. Tebrikler.
çok güzel bir şiir olmuş . içimi o kadar çok acıtti ki dizeleriniz her mısraya akıttım gözyaşlarımı müsadenizle...muhteşem olmuş saygılarımla