Su Yarası
Kendimi aşan güzelliğin ayaklarına serdim,
şiirin mayasıyla sevişir gibi...
Sesim yorulduğunda,
gün erken doğar şakağıma.
Yetim yüreğimde göğün başı,
pencere pervazlarına kaçıncı yüzümü sürerim?
Sürgün rengi silik ve yorgun,
uçurumların belleği yok,
tek bir mısra bile düşmez.
Ölü yılan, dile gelmeyen geçmiş,
saatlere savrulan maskara.
İçimin bozgun hikayeleri...
-Uçurum gövdeleri sağır bulutlarla döner-
Paslanmış çığlıklar yankılanıyor içimde,
insanlar gitti,
kan ter şarkıların mevsimine.
Deprem mutlaka vardı cehennemin,
bilmiyorum,
kül olmuş emanetler hangi vurgunda
Gittiler,
kırılmış aynalar gibi alnımdan.
Bir dalda, bir yaprağın kıpırtısına döndüm.
Aşkın çekimini öpe öpe içerime aldım,
gün ışığını.
Anıların su yarığı avuçlarımda,
düş çırpıntısı ah...
Gözümün önünde siyah dumanlarla inen,
yutkunurken boğazımın düğümüne şehri.
Tenimi şiirden deri örter,
içimin Marmara'sına düşen hatıralarımı çek,
kulelerce yükselt,
uçmak aklımın tavanına.
Yokluğunda,
ince ince sızarken tabanlarına,
merdivenlerde yalnızlığın bana benzeyen ayak sesleri gülümser.
Bir aşk için, sizden saklı yanlarıma eskimem.
Örtün üzerimi ilk kıymıkları gibi,
sayıklamalarım birer ağıt gibi yükselsin,
zamanın uçurumlarından yankılanarak
Su yarası, su kasırgasına dönüşmeden, ağıtları toplayıp, umudu saçmanın vaktidir diyelim o vakit. Tebrikler sevgili Tülay. Biz hep yazalım...:)🌾
Su yarası.. İmrendim
Şiire selam
Sevgiyle kal şair dost 🌺
çok mükemmel bir şiir tebrik ediyorum maşallah