Sükut-u Firak...
bu şiir yokluğunun acısına yakılan bir mumun titrek alevidir
sen alevlerden bihaber bir güvercinin kırık kanadında ireme süzüleceksin...
sonra gemiler yelkenleyecek uzak ufuklara doğru bin mendil eşliğinde
özgürlüğe susacak içimizdeki çocuğun kısık nefesinin buğusu
?rast gele? diyecek bir takanın ekmek parası derdindeki yaşlı kaptanı
martılar yol alacaklar gaibe, gagalarında bir dirhem simit parçası
ve gözlerinde çakmak çakmak umut silsilesi, hürriyete kanatlanacak martılar...
göçmen kuşlar havalanacak bin cıvıltıyla şehrimizden, sıcak iklimlere;
susturacağım kulaklarını, duyamayacaksın...
bu şiir konulmamış adının sanrısına duyulan bir nefretin cılız sesidir
sen nidalardan bihaber, senin için yarattığım loş sessizlikte için için ürpereceksin...
ve yeşile nikahlanacak iç anadolu coğrafyasının yetim bozkırı
bin meyveye sevdalanırken fidanlar , çiçeğe boyanacak ağaçlar
bir ağaçkakan delecek paslanmaya yüz tutmuş zavallı kulaklarımızı
serçeler üşüşecek alın yazımızın üstüne umut mevsiminden misafir
ve şekerrenk bir kelebek konacak düş mavisi bir gül fidanının dibine
nilüferler düşecek berrak suyun suretine
çıkaracağım gözlerini, göremeyeceksin...
bu şiir dokunulmamış teninin yazgısına adanan lirik bir iç çekiştir
sen çekilen ahlardan bihaber, ürkek bir ahu bünyesinde tiril tiril titreyeceksin
demem o ki hiç sırasını şaşırmayacak mevsimler, aylar,yıllar, günler
ocağa adanmış ömrümüzün zemherisini şubat sürükleyecek marta
tatlı bir esinti süzülecek penceremizden içeri, bahara sarmalanacağız
ve yaz sıcağı dolacak vücut iklimimize bin ağustos böceği eşliğinde
yazgımızın kıblegahı zaman , durmayacak durduğu yerde...
bad-ı sabah esecek mor menevşelerin üzerine
yok edeceğim tenini, hissedemeyeceksin...
bu şiir tasvir edilmemiş cisminin güle küskün siluetine vurulan bir direniştir
sen ruhun isyanından bihaber, öksüzlüğünün esaretinde varlığını sürdüreceksin
bense bir kadehe akıttığım demini içeceğim şarap niyetine bir ömür
hiçbir şarkı dillendiremeyecek hüznümün aynaya düşen suretini
ve hiç bir dramda ifade edilemeyecek ruhumun çekeceği kabir azabı
mevzu bahis dahi olmayacak romanlarda bir acizin kayıp hayat hikayesi
olmayacak, giriştiğim hiçbir intihar, yolumu sana uzatan bir umut köprüsü
anlatma bana boşuna, tamumun vahametini,
katlin vacip görülmüştür, öleceksin...
bu şiir vicdan muhakemesinin rutubet kokulu sancısına duyulan bir serzeniştir
sen sancılardan bihaber, adım aklına her aktığında varlığımdan iğreneceksin...
son olarak;
bu şiir katil bedenimin dns'sı kanlı her bir hücresine ithaf edilmiştir
sen maktüllüğünden bihaber,düşlerimden sükut içinde kayıp gideceksin...
(A-Y)
bu şiir katil bedenimin dns'sı kanlı her bir hücresine ithaf edilmiştir sen maktüllüğünden bihaber,düşlerimden sükut içinde kayıp gideceksin...
pes yani....
bu kadarda olmaz ki...
harikaydı....
İçten söylenmiş dizeler.
Hiç birini seçemedim;
bütünüyle güzeldi: Bütün ruh.
Saygıyla...
bu şiir vicdan muhakemesinin rutubet kokulu sancısına duyulan bir serzeniştir sen sancılardan bihaber, adım aklına her aktığında varlığımdan iğreneceksin... 👍👍..çok sıkı bir şiir olmuş valla ayşem.. tebriklerim az kalacak👍👍👍👍👍👍👍
😏👧😙👍tebrik ederim
Günaydın Ayşe Yılmaz kardeş,,,,, Şiirin çok güzel,,,içten bir şiir,,,olmuş kutlarım.... Sizin o güzel yüreğinize,,,, kaleminize sağlık... Selamlar