Sükût-u Vâveyla
sancıların koynunda dilleniyor
esmer bir hüznün tambur taksimi
ve
sisli bir inilti
usulca keserken bileklerimi
titreyen bakışlarımdan topluyorum
kirpiklerimi
gün
sağanak düşlerin ertesi
duyuların nefesinde birikirken
yılların hırçın izleri
yıpranmış kelimelerde arıyorum
yenilikleri
ardından yağdırıyorum sitemleri
kahreden yokluğun örseleniyor
sigara dumanında boğduğum hayaller
sineye kurulmuş közde tütsüleniyor
dudaklarım düşüyor suskularıma
Ne susacak kadar sözüm kalıyor
Ne de yaşayacak kadar nefesim
oysa
Ben seni dağların şahikasından istedim
kıraçlarına ulaşmazken sesim
hasreti siyaha ördüğüm gecede
uykuların kadeh yoldaşlığında
kelimelere suskular sırdaştı
gözlerimde emzirdiğim devasa bir aşktı
ve
nefes aldıkça arkadaştı
şimdi mi ?
küçücük bir ölüm kaldı,o da yavaş
yavaştı..
devasa bir aşk ve yanında küçücük kalan ölüm.. geriye, incisini almış şiire bir tebrik bırakmak kalıyor.. tebriklerimle şaire..
Şahaneydi, soluksuz okudum.Yüreğinize sağlık