Sulardan Yontulmuş Sözler
...' elleri zaman dışı bir çiçek,
... gözleri akşam şafakları gibi göçmendi.. ' (*)
sana erdim sonunda
bağışlanmış ömür gibi girdin kapımdan
ezildi yalnızlığım gelişinle / ayaklarının altında
bu yüzdendi / çıkartma ayakkabılarını deyişim
yalnızca bu yüzden / bir de çok kirliydi ev / epeydir
kadın nefesi değmediğinden
sarı saçlarınla boyadığın akşam üstüm
ansızın gelen esin
başkasına kör eden iki yeşil göz / yakan ellerin
ezgisinde umuda yazılmış en güzel bestenin
ölümü uzaklara öteledin
akıp gitti sulardan yontulmuş sözler
düşten gerçeğe geçişte
sarıldın / sarıldım / ne sığardı o kısa zaman aralığına
bunca hasretin ardından
bir özlemi törpüledik işte
biliyorum bırakmak geçti içinden
gözlerini bırak da git dediğimde
sen dudağımda / ben gözlerinde kaldım
yeşil kadınlar geçti gözlerimden
yürüdüm hayatın içinden
bu kez / çevresini dolanmadım
öpüşmelerimizden
utangaç pembe bir iz kaldı / üst dudağında
yitti benliklerimiz / biz kaldı
gittiğinde hüzün / ıssız parmaklarımda tütün kokusu
ve yalnızlığın tortusu karıştığım zamanda
kızıl kıvrımıyım sevdanın
yokluğunda içimde sıkılcımlar olacaksa
nefes sıklığında gel ne olur / yoksa
kıyarım kendime / ölüm rezil olur ...
(*) adnan durmaz, ateş çiçeği / bir destan denemesi, art yayınları. 2003