Suların Gittiği Yer
Bıraktım kendimi suların gittiği yere
Ha benim ha rüzğarın savurduğu toz toprak
Aynı gece doğmuş Benimle
Eli yüreğinde yaşamak
Çık git döşümden
Eski yaralarımı kanatma bu gün
Bitkinim yorgunum ihtiyacımdan çok ihtiyarım
Kıyıya vurdu hasır altı düşlerim
Sussalar anlatmasalar
Sussalar
Mahseninde sen saklı kapılar
Ne bir çiçek açtı
Ne de riyakâr bir bahar uğradı yıllardır
Sular gidiyor
Sular soğuk sert
Çocuk çocuk üşüyor ellerim
Bir bilsem
Hangi damla girdi kanıma
Kim kimliğimden içeri sızan?
Annem Saklama beni ver gitsin ...
Sar öyleyse
Madem uyandırdın acımı
Ve madem boynumda tekliyor kör bıçak
Sabır diyorum bin sabır
Bir gün sular da kuruyacak
Ben gibi yeşerecek
Oma kemiğinden bin çöp
İşte sustum
Öpüyorum eteğinden
Direnişimin kırıldığı an bu an
Kapat aynaların üstünü
Dedim ya bıraktım kendimi
Yırtsanda olur üzülme
Yırtmasanda gömleğimi...
Kimi zaman berrak suların akıntısına kapılıvermek gelir insanın içinden rüzgarına tutunmak yüreğin sessiz dilinden öylesine hazin öylesine tutkulu.. saklanmak belki de kaçmaktır umudun kendiisnden.. ve soğuk ve sert ve üşümüşlüğü çocuksu düşlerin.. yaralarım var sarılmayı bekleyen der acıyan yanlarımız sevgiiye susmak teslimiyetidir gönül dlilinin .. hiç hesapsız hiç sorgusuz teslim olabilmektir sevdiğini gönül hanesine..yeter ki üzülmesin seven .. yeter ki... ve susun içimdeki göçmen ezgiler mısralar konuşsun...
Sar öyleyse Madem uyandırdın acımı Ve madem boynumda tekliyor kör bıçak Sabır diyorum bin sabır Bir gün sular da kuruyacak Ben gibi yeşerecek Oma kemiğinden bin çöp
İşte sustum Öpüyorum eteğinden Direnişimin kırıldığı an bu an Kapat aynaların üstünü Dedim ya bıraktım kendimi Yırtsanda olur üzülme Yırtmasanda gömleğimi...