Sultaniyegah

oysa yer değiştiriyordu denizler
dağlar bir gidip bir geliyordu cehenneminde ayrılığın
sessiz kalıyorduk koridorlarında sahte buluşmaların
sonunun tesellisiz bir müebbet olduğunu bile bile
vazgeçmiyorduk martların katıp kanatlandığı sevdalardan
ve muzdaripti ayrılanlar
göçmen kuşlar aşkı ayaklarında ölü bir balık gibi taşıdığından
sırf bu yüzden kanayan şarkılarla avuttuk içimizdeki çocuğu
kimse duymasın diye de sustuk
sensizliği bir türlü seni bir türkü gibi seviyorduk

gözlerinin geç kalınmış öykülerinden
yağmurlar başlattık hazırlıksız sonbaharlara
kahramanları öldü en sevdiğimiz romanların
tüm o şarkılar ve yağmurlardan sonra
sevmeye en başından başlamalıydık

sokaklarında sevdayı
bir meşale gibi gururla taşıyacaktık üzerine karanlığın
çatlaklarından sızacaktı kelimeler
belki de ilk kez şair yanımızla tanışacaktık

şimdi bir yangın gibi yükseliyor üzerimizde ateşten bulutlar
ki her biri mutluluğa fırtınadan önceki barikattırlar
yoktur alaca karanlığında bir tasviri bu hazin gecenin
dağılır sultaniyegah sazlar artık bir başka çalınırlar

25 Şubat 2014 97 şiiri var.
Beğenenler (3)
Yorumlar (1)
  • 10 yıl önce

    Damar'dan giren bir şiir, size yakışan tavrıyla suspus bir güzellik...tebrikler efendim