Süreksizliğin Limiti Sıfıra Gider
Unuttuklarımı hatırlamak isteyişimden
puslu pencerelere benzedi gözlerim;
"mavi bir gökyüzü olur gülüşün"
dediğimde nerde
şimdi nerdeyim?
Yaram vardı
ve hemen yanına iliştirdiğim sözcükler
ışık istiyordu yalnızlığım, seni buldum
sonrasında karardı dizeler...
Kaybolup gittin
usul usul
bir kandil gibi eriyen
...söndüm
daha şiirim bitmeden!
Şimdi her şey acımasız ve zalim
çekip gidenlerin dönmeyişleri kesintisiz.
Sen de yok ettin
gözlerindeki usul şefkati,
koca bir barbarlık girdi aramıza
yine de
iyi bakarım kendime...
Gündeliğin çığlıkları,
vahşetin sözcükleri,
can çekişmenin gramerini yazıyorum!
Varlığımın kıstırıldığı tamlamalar;
belirtili / belirtisiz.
Tedavüldeki hiç bir sıfatla
yanyana yakışmıyor ismim.
Zamir niyetine,
gecenin küllüğünde sarkan bir hüzünüm.
Varoluş ve tükenişin
...hem de ayrılığın ta içinden!
Tutunabildiğim yalnızca gülüşün
ve göğündeymişim hissi uyandıran
yanakların...
Sen ve Şiir arasındaki duvarda
gömülü kaldım,
bilsen
kaç imgeyi birden öldürdün bende!
İndi mi göğsüne merhamet
ki
bir zamanlar içinden geçtiğim
artık gurbet!
gördün / bildin
mahsur kaldım / yine de vurdun!
Bilmezsin,
kaç beni birden
öldürdün bende!
Kaç defa ölür ve sıfır insan? Tebrik ederim Veysel Bey. 🍀
Şiir dediğimiz şey,biraz da gurbet değil mi zaten
İyi bir şiir okudum
Kutlarım .
Terimlerin şiirde çok sık kullanılması ve şiirsellikten uzak olması sık rastlanır bir durum şiirlerde, lakin sayfanızdaki şiirler terimlerin imgeye dönüşerek özgün şiirler yazılabildiğinin çok güzel bir kanıtı. Sayfaya uğramak ve şiir okumak keyifli. Kutlarım kaleminizi.
Bir sen Kaç ben eder bende Aslında Sen seni öldürdün bende Sen öldün içimde şiirin doğdu
Yüreğine sağlık veysel bey Beğenerek okudum