Sürgündeki Kimsesizliğim
bir zamanın içinde
bir sabaha doğuyor
zeytin ağaçlarının altında
gölgenin ilk devriminde
sensizliğin sürüğünlerinde
- konaklayan
küskün kimsesizliğim
şimdi saat öğle vakti
rüzgâra dökülüyor yapraklarım
kalbimi yakan
harıl harıl esintiler
acının hasret uçlarında
şimdi göğün kara bulutlarında
ben bir acı yağmur olacağım
o vakit kirpiklerine akşam indiğinde
damla damla kıvılcımlar olacağım
zincirlenmiş ruhunun kervansarayında
bu vakit gideceğim bir mürekkep gibi
dağılarak zifiri karanlığa
kalbimi söküp gideceğim
ve karanfiller yayacağım
prangalı ayaklarına
o vakit anlatıyorum
bu yokluğunda
gecenin kuyusunda
bir sevdayı - bir ayrılığı - bir ölümü
ben-sana
bir tek sana
anlatıyorum….
Emeğinize ve Yüreğinize sağlık Kardeşim başarılarınızın devamını dilerim.