Susacaksın Biliyorum

Rüzgarın ellerine dokun
Daha serin bir akşam gelecek
Göreceksin

Eskidendi diyeceksin
Daha gitmemişti kuşlar kuzeye
Devrimlerin izleri duruyordu hala
Yeşil bir deniz gibi
Çocukların gözlerinde
Diyeceksin biliyorum

Yine de susma öyle mahzun
Martıların çığlıklarına sakla gözyaşlarını
Hüzün esir düşecek maviye
Göreceksin

Kızacaksın bana
Unuttun mu diyeceksin
Vedasız gitmelerin şafak vakitlerini
Resimlere sakladığımız dostların yüzlerini
Yıkmaya çalıştığımız duvarları
Unuttun mu diyeceksin biliyorum

Adını bilmediğin bir türkü söyle
Güneşli sabahlardan bahseden
Daha bir bereketli olacak toprak
Göreceksin

Durup bakacaksın gözlerime
İki damla yaş süzülecek yanağından
Sarışın bir sonbahar gelecek ansızın
Ellerim esir düşecek yalnızlığına
Durup bakacaksın gözlerime
Öyle kapkara biliyorum

Sen yinede dinle sesini
Kayalıklara vuran dalgaların
Ölüm uzak bir ülke olacak düşlerinde
Göreceksin

Soracaksın bana
İnsan nasıl susar acısına sevdanın
Nasıl giyinir yalnızlığı bunca kalabalıkta
İçinden nehirler akarken
Nasıl düşer çöl yangınına
Diye soracaksın susacağım
Sen de susacaksın
Susacağız biliyorum