Suskun
Yarım yamalak cümleler kurardı
Çoğu kez susardı
Oysa söyleyecek ne çok şeyi vardı
Günlerden bir gün her günkü gibi bir gün
Ama vakit gece
Konuşmak istedi birini aradı
Sarıgözlü bir sokak kedisine rastladı
Pişt dedi gel buraya pisi
Kedide bir çalım bir hava
Dönüp arkasını bakmadı
Boş ver dedi kedi işte
Belli karnı tok mevsimde yaz
İhtiyacı yok sevgiye belki ondan bu naz
Bulmuştur kendine bir sevgili
İki mahalle ötede kavuşacaklar belli
Canı sıkıldı çok sıkıldı
Bir yarasa uçtu başının üzerinden
Simsiyahtı gece rengi
Ah dedi ah!
Tam zamanıydı anlatacaktım
Dökecektim içimi
Bıktım yıllardır süren bu sessizlikten
Ne yarasadan hayır var ne kediden
O zaman anladı ki sustukça büyüyecek yalnızlığı
O zaman anladı ki susmaktı korkaklığı
Yanlışa hayır kabahate, olmaz demeliydim
Bana dokunmasa da yılanı ezmeliydim
Bin yıl yaşamamalı haksızlık zulüm
Yatsıdan önce sönmeli yalan rengi mum
Özüne baktı ağladı
Yüzüne bakamadı riyakârdı
Yarım yamalak cümleler kurardı
Hepsi sahte içi boş savsata
Hep göz yummuş susmuştu haksızlığa
Şimdi layıktı bitmeyen gecelerde karanlığa
Konuşmak istedi birini aradı
Heyhat! Kendi bile yoktu artık bulamadı.
Şimdi layıktı bitmeyen gecelerde karanlığa Konuşmak istedi birini aradı Heyhat! Kendi bile yoktu artık bulamadı.
kutlarım şükran hanım
sağlıkla kalın