Suskun Çocukluğum
Sabahın gülüşlerinde saklı bakışlarım
Muhabbet sizliğim o yüzden...
Asık suratımın yok bir kabahati,
Kulağımdaki sesler kasvetli!
Anıları sallıyorum çakıl taşları yerine
Geçmiş takvim yapraklarında sektiriyor
Yağmurların ağıdını dinliyor
Bulutların sırlarına karışıyorum,
Yokluğun nöbetidir tuttuğum
Sınırlarındayım yalnızlığın,
Mazide kalmış bütün korkular!
Kolay sönmez bu yangınlar
Bazen çıkar gider
Bazen çıkar gelir
Kalp kanatır benim masalım,
Kaybolup gitmiştir
Ve sahipsizdir
Suskun çocukluğum!