Suskun Deniz
Kırmızıydı, kızıldı, maviydi
Coşkuluydu, dalgalıydı
Sonraysa!
Kendi gibi talihlerini yaşamış
Kum tanelerinin serpildi üstüne
Adına özgürlük denen şeyin düşmüştü peşine
Dağların o yiğit delikanlısı
Nice ormanları büyütmüştü göğsünde
Şimdi bu dar/ağacı/nda
Parkası ve postalıyla
Kendisi için düzenlenen ayinin
Son gösterisini tamamlamak üzere
Çıkmıştı Tanrının karşısına
?ey Tanrı bilemedim nereden geldiğimi
Umursamadım da
Ama nereye gideceğimi biliyorum
Sen otur o asil tahtına
Ben özgürlüğe doğru yürüyorum''
?Sen yaza dur mahlasını tarihin gölgelerine
Ben açtım atlasını insanlığın, yüreğimin derinliklerinde
Gecenin bu saatinde
Delilendi cehennem, korlaştı, hırlaştı, yanaştı
Güldü;
?sen debelenme dur, durduğun yerde
Ben denizim söndürürüm harını, üzerine döküldüğümde
Gururluydu, belliki öfkeli
Her iki kolundan kavrayıp yoldaşlık eden
Sehpanın üstüne çıkabilmesi için;
Sırtından, başından, kolundan tutan
Ah ne hayırlı evlatlarıdır ki faşizmin
Kendine olanca güçleriyle yardımcı olan
Gardiyan, cellât, zabit
Bilumum zahmet çekerlere de şöyle bir bakıp,
?size kızmayacağım, kin tutmayacağım ama
Öğüdüm olacak
Her ne yapıyorsanız bilerek yapınız
Gururla, onurla, inanarak yapınız
Ve yaptıklarınızla eserler meydana getiriniz
O eserler ki, okunur olsun
?Meraklanmayınız
Siz geçerken sırattan
Kıçınıza tekme savuracak değilim
Zira
Ben talihe inanlardanım
Kendi talihime
Sizde kendinize öyle inanınız
İçinizdeki ateş cehennemden daha evladır
Kendinizseniz zaten
Korkmanıza gerek yok, yanmazsınız
Sonra Tanrıya döndü yakarmadı, söylendi
?gece bittiğinde, güneşin doğacak
Denizler gökkuşağıyla buluşacak
Uçurtmasının peşinden koşacak çocuklar
Her şeyi göreceksin
Ama benim yaşlandığımı asla
?ve böbürleneceksin
Verdiklerin ve aldıklarınla
Deki şu aciz kullarına
O ölmedi
Benim adaletim
Yazılacak kıyamette
Bu gece burada olanların vicdanlarını
Saklayacağım sonsuza kadar amel defterimde
?Yazın şöylece mezar taşına
?'Delikanlılık çağında insanlığa koşan
Bir yiğit burada yatan''
Sonra,
Gözlerini yumdu Tanrı.
Öylesine yorulmuştu ki koşuşturmaktan
Artık dayanacak hali kalmamıştı
Tutacak da hali kalmamıştı ki
Uçurtması kayıp gitti avuçlarından
Annesinin seslendiğini duydu
Bir zıplayışta koşuverdi
Sanki az önce yorgunluktan
Uflayan, puflayan kendisi değilmiş gibi
Biraz sonra uykuya dalacaktı
Annesinin yumuşacık kucağında
Ve dinleyecekti yavrusunu
Rüyasında uçurtmasının peşinden koşturup duran
Haylaz yavrusunun sesini
Ara sıra saçlarını okşayıp
Bir anne sıcaklığıyla
Âşık olduğu oğluna
Annelik edecekti
Annesi
Anne
An
A
Aşk
Aşkla yaşanır böylece hayat
Çocuklar uçurtmalarını uçurtsunlar diye
Her bahar başlangıcında
Umutlanır
Yalnızca bir gün coşar, haykırır, çağırır
Geri kalan günlerindeyse
Suskundur deniz...
Her bahar başlangıcında Umutlanır Yalnızca bir gün coşar, haykırır, çağırır Geri kalan günlerindeyse Suskundur deniz...🤐🤐👍🤐🤐
Elleri kırılası Denizleri kurutanlar.Tarih onlar için ne yazdı?Merak eden tarihe bakabilir.Emperyalizmin uşakları için de yazdığı belli.Yiğitlerimiz yiğitçe gittiler.İdam fermanı verenler de sanırım geçenlerde lokmayı yerken boğularak öldüler.Yüce Tanrım!Sen nelere kadirsin.Sevgiler sevgili dost.😙😙😙😙😙😙