Suskun Mavi
Eteklerini topluyor dalgalar
Kumsala diyeceklerini söylemeden
Zifirden korkarak sığınıyor
Şehrin ışık dansı ile
Suskun bir mavi ağlıyor
Kim bilir kaç körpe yürek
Kumlara gönül alfabesini yazdı sende
Elindeki şişeye kaç göz yaşı akıttı aşk
Sularına kaç suret düştü de
Böyle ebruli oldu çakıl taşların
Gece ıssız
Gece tavına yaklaşan kor demir
Sahilini süsleyen yosmadan
Haber ver
Gidenlere yaktığın ağıt mıdır
Suskunluğun
Epey zaman oldu İznik
Gölünde dem tutmayalı
Hiç değişmemiş çınar yapraklarıyla valsin
Çamlara kırgın gibisin
Ben geldim suskun mavi
Dok içini de dertleşelim
Üstünü örtecek sevda bulmak zor
Kasım'da üşüyorsun yine
İnsanlar çoktan gitmiş
Bir ben varım şimdi kıyında
Bir karabaş bir de tekir
Yine suskunsun ey mavi göl
Ayten'den haberin var mı
Yeni biri bulmuş adı Bekir
Küçücük yer uğramışlardır elbet sana
Severdi kumunda yürümeyi
Vurup ayakkabılarını sırtına
Yürürdü
Yürürdü de taş incinmezdi
Alt tarafı kırk beş kilo
İnce bilek , küçük topuk
O aralar aklımız kopuk ,dalganda köpük
Yine ince saza başlamayalım
Sakin yarayı , kanatmayalım
Olur da Ayten uğrarsa
Benim için topuklarına değiver
Bir sonraki gelişte yüzümü sende yıkayayım
Giriş ve final çok güzeldi elbette şiirin tümü de
İçtenlikle kutlarım kalemi👑