Suskun Mısralarımın Yüzü
Suskun mısralarımın yüzü,
Teninden geceye ay parlar
Büyüsü bozulmuş üç noktaların,
Noktanın ömrü inler de ağlar.
Suskun mısralarımın yüzü,
Yüreğinden geceye nem akar
Sebebi bozulmuş keşkelerimin,
Soru işaretlerimin ömrü biter de ağlar.
Gülü yazdım kendime
Dikenin batmasın tenime
Yüreğimin en ince yerinde
Sancılarım beni bağlar
Sen açtın bunca yarayı,
Sebebi sorma,
Güller ağlar.
Suskun mısralarımın yüzü,
Gözlerinden yaşlar bir bir damlar
Neden ağlarsın ki şimdi?
Gülmek sana yaraşır, hayat akar.
Zamanı çiğnedim dişlerimle
Günahlarımı örttüm düşlerimle
Kim bilir belki geçer bilenmeyince
Hayat güzel ağlar,
Öyle derin yaraları kovar ki,
Mutluluk hepten bağlanır,
Ciğerime kadar girer,
Sarılır bedenime,
Hücrelerimden mısralarıma kadar güneş açar...
Şiirin uyaklamasındaki '-ağlar' yinelemesi, ahenk için yapılmışsa da, derinlikle birlikte verilmediğinde aşırı (obsesif ses) gözükebilir. ud83cudfbb
Burukluğun, tersine döndüğü (alt temanın belirginleştiği) son öbeğin ayrımsanması güç gözüktü gözüme. ayrılabilir mi? 😊
Noktalar çoğulundan tekile geçiş, anlamda saçılma yaratabilir. 😌
İlk iki öbekte imlâ işaretleri vurgulansa da (simgeler konuşturulsa da), şiirin adındaki ve şiirin sonrasındaki sevda burukluğunu, mizâha yaklaştırmakla, hafifletebilir. 😫
Bazı kısaltmalar, şiirin akıcılığını artırabilir, özleştirebilir de; "Soru işaretlerimin ömrü biter de ağlar" yerine; "Ömrü biter sorularımın!" gibi. 😙
"Suskun mısralarımın yüzü"; oldukça özgün, şairine özgü bir bulgu gibi. bu özgünlüğün tüm şiire yayılması, şiiri de farklı kılar. 👑
Kutlarım, nicelerine, selamla. 👍 Orhan_Tİ