Suskun Ruhumda Ayaz Yangını

------
Her y/ana düşen çığlığımdır bu
Ağustos ölüme yakın ey sevgili
Eylülün zamana çöken saltanatıdır bu

Aklımın kıyısında vurulur duygularım
Hiddete ölçek pişmanlıkların son vaftiz anı
Tüye gayya biçilir günah payı diye
Hafifken her ürperti önünde
Angarya ağırlığa teslimiyetidir bu

Suskun ruhumda ayaz yangını
Islak gagasında bir martının gülerken ağlaması gibi
Kurşunun mavzer çığlığında ölmesi gibi
Gel desem gelmezsin ey hakir yâr
Solgun bir çiçeğin sudan medeti gibi
///
Mağlubiyetteyim sevinin önünde
Tüm zaferlerim mağrur yüreğinde yitik
-Susmak sevdanın lisanıdır..- diyen yâr
Şimdi ,
Söylem senin
Zafer senin
Habersiz gitmeler senin
Ee de hadi..!!
Bu mu adalet yerin..

Sana gelmeyen sandığım yolları sezinlemekten korkuyorum
Taşları bile mağrur sokak taşlarına basmaktan ürperiyorum belki de..
Aklımın labirentlerinde
Derinleşen
İntihar meyli
Ah birde
Korkularımın feryada dönüşme hali
An gelir düşerim kirpiklerinden
Ayaza siper almış bir gâzel gibi

Susma ömrümün yarısı
Keskin bir virajındayım hayatın
Gelsen varlık sebebim
Gitsen yokluğa teslimiyetim

Susma can özüm...
Sözlerim lâl olur alev kisvesinde
Mülteci kalır ruhum tenime
Sen bir defa mavi gülümsemesen
Ne cennete vuslatım ne cehenneme yangın diretim
D/üşüyorum kör bir kuyunun zemininde
Susma can özüm
Dokunsalar yıkılırım
Kumdan kaleler gibi
---
-Ayaz yanar avuçlarımda
Giderken küllerimi yıka, kirlenir yoksa bakışlarındaki mavi yâr.. Düşlerim istila edilmiş firari bakışlarında. Bir gece can özüm bir gece ellerimde yüreğim sana koşma sitemi.. Olur a belki de sende ellerinde yüreğinle bana gelirsin. Her anlama yüklem etmek mümkün her düşü gerçeğe yormak gibi. Ben karabasanlı bir gece çocuğuyum her gece düşlerim korku yeri..

-Olur ya ,
Bu kara kentimin kapkara sokaklarında mavi bir ışık yayılır..
Olur ya,
Yelesinde deli bir tayın yüreğimin çarpıntısıyla bana sevda yollarsın
Olur ya,
Can özüm olur ya
Yüreğinde filizlenen bir sarı begonyanın
Saksısını yüreğime n/ işlersin..-