Suskunluk

Suskunluk
Ölümdür belki
Belki ölüm ötesi yalnızlık

Sessizlik can ürpertisi
Saman tanesinin meçhul bir rüzgârda yok oluşundan beter

Derviş kelamı kadar
Uzak

Güneş ötesi ülkeden gelen
Tanrı duası kadar ırak


Cızırtılı radyo zamanlarında
Saçı dökük kirli sakallı kemancının bitimsiz tınısı kadar acı
Ve o şarkının son nakaratı kadar soluk

İdam şafağı kadar
Issız
Cellâdı kadar soğuk

Zamansız cemreler düşerken çimenlere
Prematüre papatyalar kadar solgun

Haylaz çocuk sapanında taş kadar ağır
Ölü serçe kadar elim

Elektrik direğine asılı
Kuyruğu yanık uçurtma kadar zayıf

Yetimhane bebesi kadar
Yalnız

Hücre kadar karanlık
Hüküm kadar keskin

Kalem kadar kırık
Son solukta slogan kadar bitik

Ve
Suskunluk
Kefene sarılmış beden
Son yolculuğunda

Fatiha kadar an...


Suskunluk
Varlığı yokluğun

Ay karası
Güneş batımında

Bir çay bardağına batırılmış göz
Son kırpışları son dem yüreğin ortasına

Ve
Sazlıkta boğulan zambak
Veda makamında

Şarkı belki
güftesi ölü şairin...

31 Aralık 2012 942 şiiri var.
Beğenenler (4)
Yorumlar