Suskunluk Senin Kadınlığında Vardı
çantanı sırtına atıp başladığın neşterli yolculuğun
bilmem kaçıncı şehrinde gece olduğunu
kaşlarının düşmesinden anlardım
suskunluk senin kadınlığında vardı
ağlamak uğrardı bazen
sokak lambaları yumardı gözlerini
hadi saklambaç oynayalım der
gider yağmurun ardına saklanırdın
topukluydu kaldırımlar o zaman
bir tabure çek derdim içine anlat sonra
çok seslilik vardı göğüslerinde
sırtındaydı çantan ve bilmem hangi şehirde
uzun saçlı kitaplar okurdum omuzlarında
yazı tura atardık sabah gelirdi
gider şarap kiralardık sahaflardan
sonra sen ellerini unuturdun bende
her cumartesi unuturdun
her cumartesi ölürdüm
ölümden dönmek senin kadınlığında vardı