Susmak
Terk ettim yalnızlığı
Çarptım kapı pencere duvar
Güllerim ürperdiler ah! Çocuklar
Başı döndü lambamın
Tir tir titredi kuş gibi kalbim
Zelzele zannettiler
İçice zifiri mağaralar içimde dolaşıyor
Boğazı kesilmiş ırmak gibiyim
Boğulmuş balıklarım
Deniz zehirlenmiş olmalı
Ne çok birikmiş bu kirli şehirler
Nokta nokta dünyalar parmakların altında
Ne kadar çok şey gören gözlerimiz var
Âmâ gibi âmâ kadar
Tahterevalli kurmuşuz Everest zirvesinde
Ağzımızda cibisler mısır çerezler
Kıyıları yutmuş okyanus ensemizde
Bu akan aziz su değil rahmet değil
İşkence aletleri dört duvar kelepçeler
Köpek balıkları bunlar kursağında bebekler
Kırıp parçaladım Demokles’in putunu
Nemrutların parmak altına koydum butonu
Sabahı beklemeye tahammülüm kalmadı
Artık bangır bangır susmaya gidiyorum
Gelin hey sahipsiz yalnızlıklar
Metan geliyor üstümüze
zevk-ü sefaların gaz hali
Açık unutulmuş barajın tüm kapakları
Arkamızdan koşuyor ıpıslak ölüm
Artık sarı altınları harcama vaktidir
Kapatın güneşi gören şu kara gözlerinizi
İstemez kalsın şu kör sağır kahır iletişim
Işık sizin neyinize
Size susmak takayım
Duyun dokunun susun karanlıkları
Susun tuz ekmek hakkı beslemeye
Âlemde susmak kılıç olsun k/esmeye
Yine siz gelin yalnızlıklar ne varsa ancak sizde var
Siz susun biz dinleyelim
Bir savaş başlasın yüreğimizde
Haydin kardaşlar uçmağa varma vaktidir
13/09/2019 yağmur…