Susuz Nefessiz
yokluğuna kaç kalem eskittim bilsen.
ayak seslerine kulak kesildi
kaç hücrem.
çığlıklarına yükledim de gidişlerini,
seferden dönmedi kara tren.
bırak dağınık kalsın şimdi
gözbebeklerimde
o hırçın mevsimler...
haber güvercinlerimi
çaldı şahinler...
bir bakışına
gecelerimi yaktım bilsen...
mum gibi...
doğsun istediydim gözlerine
benli gülüşler.
seni seviyorum deseydin,
ya da, sevmiyorum demen için
kıyıda beklediydi
ak, kara tüm denizler...
hazır asker...
dağınık kalsın bırak
saçlarıma iliştirdiğim
çocuksu gülüşler.
seni yürüyorum,
kaldırımları değil.
bütün sokaklar çıkmaza dönüyor
ve
hüzünlerim,
çayından geçip giden
bir tutam şeker gibiler
içiyorsun,
içi acıyor
içimin...
gönül sularında
bu, kaçıncı
kaçıncı vurgun yiyişim..?
gözlerimde
dağıldı, seherler...
sen...
su gibi içtiğim.
nefes gibi çektiğim
ve
kalem, kâğıt gibi vazgeçemediğim...
kavuşursam sana,
namerdim.
susuz, nefessiz büyüyeceğim...
kâğıtsız kitaplara,
seni;
kalemsiz çizeceğim...
hoşgeldiniz.
güzeldi şiir.
sevgiler.