Susuzdum
Gün karanlığı giydirirken üzerime
Güneşle vedalaşan militanın öksüz bakışları
Düştü
Sanki
Yabancılaştı
Şehrin omuz verdiğim yoldaşları
Kırıldı sol yanım
Ve
Kıvrıldı sancılara
Ayakucuma bir yağmur göletinin aksında
Kendimi gördüm
Bulanık
Nefesim yoktu
Yoktu yüzüm
Dudaklarımda sana dair mühür
İçimde ucu yanık acıların yaraları
Ve
Pıhtılaşmış sükût
Kafama sıktım
Beni
Mermi tadında
Sızarken
Ter misalinde kan
Dudaklarıma damladı
Onu içtim
Susuzdum
Çöle mahkûm...