Şuursuz Gidişler
uykusu gelsin diye küçük adam
gözlerini sıvalamalı mıydı gözyaşıyla
bineceği treni bulamadan
yolculuğa hazırlanmamalıydı
yanlışları çok muydu küçüğün
yanılgıları yıpratıyor muydu büyük ruhunu
rengi soluk sonbahar günleri
huysuzlaşıyor muydu tanrı
inadına mı vuruyordu rüzgarı saçlarına
buz gibi kalbi kesmiş aklını
buz kesiği bakışlarından derinine
sırtından girip göğsünden çıkmış
yine de bulamamış bir melek
dokunulası bir yürek olamamış
yaş almadan yaşlanmamalıydı
damlalar harbe girmiş gözlerinde
küçük adam cesaretsiz kalmış
dünya gibi cennetlere
dünya gibi cehennemlere
sevmelere sevilmelere
şu yaşanmayası
-şuursuz gidişlere-