Şuursuzluğum II
Serin bir yaz akşamında
Gülüşünle düşlerimde demlenirken
Sıcak bir çay gibi içime akardın sen.
İşte ben hep o zamanlarda kurtulurdum şehrimin zehrinden.
Dünyanın acımasızlığında ölüp ölüp dirilirken
Ve şimdilerde ben ecel eliyle ölüme hasretken
Tüm öpmelerim boş,
Bütün hücrelerim sarhoş.
Dünya gözüme de gönlüme de kendine de nahoş!
İnsanlık her şeye rağmen ölüp gidiyor madem,
Her ölümde biz inadına dirilelim sevgilim her dem.
Solumda ve soluğumda köklenir sevdam pançak pançak
İnan dimağım senden gelecek acılara hep yalınçak
Ve saplanır sensizlikten kalbimin orta yerine bir bıçak.
Her nefeste irkilir sana olan umutlarım .
Dirilir her yudumda bir ölüm daha.
Mendil satan daha süt kokan çocukları görünce her köşebaşında
Saplanır gözüme ve göğsüme bin ölüm daha.
Gel etme yeni bir nesil yetiştirelim senle.
Barışçıl inatlaşmalarımız bulaşsın her gelene geçene.
İnsanlık her şeye rağmen ölüp gidiyor madem,
Her ölümde biz inadına dirilelim sevgilim her dem.
Mesela beş çocuğumuz olsun.
Barış olsun adı ilk oğlumuzun
Ki kardeşleri barışın aydınlığında doğsun.
Aktan koyalım ki ikincinin adını
Yeraltı dünyalarına inat
Gecelerimiz hep aydınlık olsun.
Bengü olmalı ilk kızımızın ismi
Sonsuzluğa ve her köşe bucağa uzanabilsin diye barışımızın elleri.
Aziz koyalım dördüncünün adını
Ki taşısın gelecek nesillere davamızın kutsallığını.
En küçük kızımızda sen seversin ...................................Sumru olsun.
Savaşın olduğu her yere barışın en yüksek yerinden kanatlanıp da konsun.
Gelip bir evet desen şimdi güneş vurucak gibi gözüme,
Papatyalar kışın ortasında açıcak gibi yüzüme.
Dünya feleğini şaşırıp ardım sıra gelecek gibi izime.
Gelmesen küsecek dünya ve kalbim
İhanet edecek sanki barışçıl özüme.
Saçların,
........bakışların,
..............barışçıllığın
Dolaşıp dururken sözüme
Ve insanlık da çatırdayıp yerle yeksan olmuşken gözüme
Yüreğimi içiririm ben bu şehre seni katıp da içime.
#şiiri#
Teşekkür ederim.
Çok güzel şair
Kutluyorum kaleminizi👑