Suya Sabuna Dokunmayın

Uyuyan gölgelere suretimi çizsem
Kendi ötesini saklayan günle
Ufka yarım kalan çivit gibi
-Gördüğünden çok göründüğüyle-
Mağrur bir bilinmezliğe sarılsam
Titreyişleri ısıtsa doğan güneş

El ele bahardan geçsek
Alabildiğince doğru
Hangi yalanın yalan olduğunu söylemesek
Doğruyu vurup gebertsek

Her yangın geçişi biraz daha kavuruyor
Acı sayıkladıkça tek tek isimlerimizi
Kalabalıkların ardından
En vefakâr doğruların günahsız yakarışları
Kemik olup düşüyor
Toprağın demografisi olmadan

-Ya bayrak oluyor ya vatan-
Kaç kırmızı kan eder
Ya da kaç kan bir insan

Şimdi karanlık yüzlere asılı
Harami kılıçlarında parlayan görüntüsüyle
Hangi yüze uğrasam
-Düşmüş-
Konuşuyorlar kuşdilinde
Dinlesem de anlamsız gelir
Efkâr demli kulaklarıma
Kaç bedelin günahı var gözlerinizdeki ferde
Yürek gibi gözlerde yalan söyler olmuş
Baksam da anlamam

Usulca çıkmak istiyorum
Bu mezarlığınızdan
Hiç hatırlamadığım
Gözyaşlarınızdan

Suyun en mahrem yerinde bilir ten utangaçlığını
Hemşerisi sabun
Yıkayın dostlar yıkayın
Çıkar bir gün
Neslinizden bu kirliliğin hesabı