Taç Utangaçlığı/Hışırtı
https://youtu.be/fyhzV2D2da4
çim/diken uyuyor
taç utangaçlığında boynu uzun ağaçlar
değmeden birbirine
göğü ne de güzel seriyor
yine göğe seriyor
balca dilli reçineleriyle
bir konuğa sunar gibi sofrayı
vadiler
dağlar
sarp kayalıklar sessiz
gölün başında rüzgâr tahtını kurmuş
uzanıyor beli ince bir çölde nilüferler
kıvran kıvran zehirli çiçekler
"geceydi kördük
bilmedik kimi sardı safranımız
gün güneşti
ah! görmedik kamaştı dallarımız"
melankolik bir zarafetle
yapıştırıyor dal bacaklarını
ismi mühim çiçekler
an oluyor
kesiyor mırıltısını nilüferler
şifasını içli bir şarkı olup
içiyor
önemsiyor kendisini
"bakın" diyor
"sırtımda bir su çürüğü
şimdi orada sessizlik yazıyor
az susalım
az sussun
şu gözleri endişeli çiğ
çağlar öncesinden kalan ağaçlar
görgü tanıklığınızı
-giydirin
geçmişi"
vücut şeklini göstermek istemez gibi
bürünüyor geceye
doğa
doğuran
doğurtan
yinelenen her şey gibi
bir yaprak düşüyor
bir gazel hışırdıyor
ayakları ses kesmiyor insanın...bb
-Taç Utangaçlığı: Taç utangaçlığı, bazı ağaç türlerinde sık olarak bulundukları ortamlarda ağaçların taçlarının birbirine değmediği, kanal benzeri boşluklarla bir gölgelik oluşturduğu gözlenen bir fenomendir.-
Kalem sahibi şiirinizi yürekten tebrik ederim...Her yazdığınızda özel ve serbest üslubunuza yana alışılmadık güzel kelimeler ve görüntüler gezinir Bahar hanım.
Şiirlerinizi keyifle okuyorum,ne güzel ,kutlarım Şair...
Bazı şiirler vardır, sadece başlığı bile şiirdir. Bu da onlardan biri. Gerisi zaten tepeden tırnağa şiir. Kaleminiz hiç susmasın.
Ben şiirsiz hiç ayrılmadım bu sayfadan...hep güzel ve hep özel. Sevgili Bahar sen hep yaz emi. Sevgilerimle
Anlamlı ,özgün ,tanımsız güzel dizeler...
Tebrikler Şairem..