Tahmis-i Gazel-i Fuzûlî
Yitirdim aklı aşkından akılsız baş sınanmaz mı
Adım mesholdu yâdımdan o yâr ihtarla anmaz mı
Devâ yok gerçi şekvâdan, mütesabbir kazanmaz mı
Beni candan usandırdı cefâdan yâr usanmaz mı
Felekler yandı âhımdan murâdım şem'i yanmaz mı
Maraz kalbimde bir peykan şifâ yârimde bir ferman
Nasıl sâkin kalır vicdan, sabır hoyrat sabır tuğyan
Kabûlüm yâre can kurban fakat duymaz mı yâr hicran
Kamu bîmârına cânân devâ-yı derd eder ihsan
Niçün kılmaz bana derman beni bîmar sanmaz mı
Ölüm içsem de sultanım, yorulmaz aşkta zebânım
Budur râhımda erkânım bulunmaz gayrı akrânım
Duyulmuş cinnetim şânım sağır sultan da hayrânım
Şeb-i hicran yanar cânım döker kan çeşm-i giryânım
Uyarır halkı efgânım kara bahtım uyanmaz mı
Teferruat değil mevzû sedâ lazım sükût memnû
Silâhından keman ebrû penâhım gamzedir gülrû
Durup dîdemde her namlu olur sînemde gül muştu
Gül-i ruhsâruna karşu gözümden kanlu akar su
Habîbim fasl-ı güldür bu akar sular bulanmaz mı
Dikensiz gül müdür çehren gönül mülküm senin derken
Uyandım bir güzel düşten gecem evlâ doğan günden
Bu kalbim eyledim mahzen şerik sevmez bu sır dünden
Gamım pinhân tutardım ben dediler yâre kıl rûşen
Desem ol bî-vefâ bilmem inanır mı inanmaz mı
Canım kabzetse Azrâil olsa Münker Nekir sâil
Kabirden firkatin hâil gömüldüm olmadan nâil
Fakat sâyende can kâil zirâ sensin asıl fâil
Değildim ben sana mâil sen ettin aklımı zâil
Bana ta'n eyleyen gâfil seni görgeç utanmaz mı
Fuzûlî bir tecellâdır bu söz artık elifbâdır
Fuzûlî derviş-i râ'dır cilâmızdan mücellâdır
Fuzûlî bir temâşâdır tevâzukâr-ı ebnâdır
Fuzûlî rind-i şeydâdır hemîşe halka rüsvâdır
Sorun kim bu ne sevdadır bu sevdadan usanmaz mı
Canım kabzetse Azrâil olsa Münker Nekir sâil
Kabirden firkatin hâil gömüldüm olmadan nâil
Fakat sâyende can kâil zirâ sensin asıl fâil
Değildim ben sana mâil sen ettin aklımı zâil
Bana ta'n eyleyen gâfil seni görgeç utanmaz mı..?
Hayat tadında sesleniş için teşekkürler değerli şaireye