Tak Sepeti Koluna
Kaf dağında mı gecekondun?
Bulutların üstünde mi tahtın,
Karınca sanırsın insanları,
Yükseklerden bakarsın.
Altından bezler mi saracak,
O Afrodit'i kıskandıran bedeni,
Yoksa köleler mi taşıyacak,
Omuzlar üstündeki seni,
Nedir bürün bükmene sebep,
Kul köle mi olacağım yoksa
Atasını, kendisini bilmeyene,
Boyun eğerim sanma,
Kara kız, kimsin sen?
Hangi padişahın kızısın.
Haber ver sen göklerden,
Ben aşağılardan dinlemeye alışığım.
Güldürme beni Allah aşkına,
Sen karşımda duruyorsan eğer,
Sana bunu sunan tek şey,
Ruhumun insana verdiği değer,
Anlaşıldı senin gözün göz değil,
Benim gözümse kör aşktan,
Öğrenecek çok şey var daha,
Oyunlarıyla ustalaşan hayattan.
Neyse haydi gidelim biz,
Sıkıldım, darladı beni bu mekân,
Mutluluklardır dileğimiz,
Adam olmayanı pek aramam.
Haydi güzel kız,
Karalarınla bırakıyorum seni,
Kelimeleri alamasa da cımbız,
Konuşmana gerek yok, susman yeterli.
Vallahi oturmazdım.
Anam istemeseydi bu işi,
Dedim bir gönül yapayım,
Kana buladım kendi kalbimi.
Haydi canım haydi,
Tak sepeti koluna,
Yok öyle sana verilecek ruh,
Herkes kendi yoluna,
ANLAŞILDI SENİN GÖZÜN GÖZ DEĞİL BENİM ĞÖZÜMSE KÖR AŞKTAN ÖĞRENECEK ÇOK ŞEY VAR DAHA OYUNLARIYLA USTALAŞAN HAYATTAN. Yürekten kutlarım hemşerim.👍👍👍👍
Her şiirde bir yaşanmışlık gizlidir!Şiirlerin dili yaşamın dili ve özgeçmişi gibi,sizde bunu çok güzel dile getiriyorsunuz kutlarım Baki Evkaralı.
şiir de bir yer dikatimi çekti altınden bezler neden bez yani elbise değil kumaş değil örtü değilde bez onun dışında kurgusal olarak çok hoş duygular verdi teşekkürler
dilek hazal teşekkürler vallahi sormayın hikayesini bir dinleseniz içler acısı ama şiir derseniz güllük gülistan hayat gibi teşekkür ederim sizlere
gidene güle güle,gelene hoşgeldin der gibi....👍tebriklerimle...