Takatuka Hayallerim

İki tahta üstünde,
Dört tekerlikli duygularım vardı
Çocukluğumda oyuncaklara kendimi sığdırabildiğim.
Benim senin gibi bebeklerim yoktu,
Olsa bile tesettüre girerdi oyuncaklarım.

Ben Anadoluyum!
Bağrımda bir ağrı türküsü,
Yamaçlarda sallanan buzullar
Ve eteklerinde ısındığım
Gün batımlarıydı...

En sıcak günümdü çocukken elime dokunuşun
Ve büyüklerin ?haydi eve' sözcüğüydü seninle ayrılışlarımız...
Gece masallarımı hep adınla bitirdim,
Ve çocuksu dualarımda gizliydi sana sevdam...

Şimdi iki büyük insanız,
Senin oyuncakların
Benimse dualarım yok...
İki sert esen lodosuz bazen,
Günü sinire boğan her şey,
Tek selamımıza engel...

Özledim;
Elma şekeri tadında çocukluğumu,
Saçlarını iki yandan örüşünü
Ve çamurdan yemeklerini...
Ben seninle takatuka hayallerimi sevdim,
İki tahta dört tekerlekti arabam
Ama yinede alamadım seni
Çünkü bir tahtası eksikti düşlerimin...

Şimdilerde düşlerim seninle dolu olsa da
Senin oyuncaktan bebeğin yok,
Ve adı Nazlı değil artık kırmızı başlıklı kızın,
Adı; ayrılık.
Adı; biz olamama ihtimali...