Talihsiz Zirzop
Doğduğumda ağlamadığım için bildiğiniz dayak yemişim
Tüm başıma gelenleri o güne bağlarım...
Acı mı acı her gittiğim yerin türküleri
Düştüğüm yollarda hiç rastlayamadım
Ölen kayalar mezarlığına
Bana hep terlik istirahati meraklısı insanlar denk geldi
Görmedim kendi teriyle yanmış gözleri
Çiçeği burnunda cellatlar denk geldi bana
Buğday biçmeyi bilmeyen rençperler
Öpmeyi bilmeyen aşıklar denk geldi
Kravatıyla kavgalı bilinçli intihar meraklıları
Düşünce balonlarını boyarken ölen gençler denk geldi hep
Sarı mı sarı bozkırın kalbinde
Ay ışığının üstünde uyudum
Dudakları kilitli bir pınar
Etekleri zil çalan bir dilber girdi
Rüyalarıma...
Toplu mesajlar devrinde görüşemeyen ailelerin gözyaşı gölünde yüzdüm
Doğum gününü sadece bankanın hatırladığı insancıkların
Aldatılmışların, itilmişlerin köyündeki kuduz köpek oldum
İzinsiz betonlaşan beyinler parkında gezindim
Girilemeyen bir kültür merkezi acıttı içimi
Göremediğim onca resim, izleyemediğim onca gösteri için yandım
Deli mi deli her gördüğüm akıllı
Sarpa sarmış hedefleri girmiş böğürlerine
Yenilenen yaralar açılmış belleklerinde
Her biri ötekinin gözünü oymaya çalışanların birlikteliği mi şehir
Orman sanmıştık, pencereden gözüken aydınlık zannetmiştik
Oysa ön sıralara iyileri dizilmiş Pazar tezgahı imiş yaşam...
22.03.13