Tanıdık Kadavra
güneşin çürüttüğü
Meksika tozlarından
ve kirli bardaklardan içilince daha zevkli olan
koyu sarı biralardan hal-hatır sormuş
yüzümdeki bıçak izinden tanıdım yine kendimi
bir hayli zaman olmuş meğer
berber Salih’in artık grileşmiş aynasına tükürmeyeli
aynı yara sende de vardı biliyorum
minimal değerlerin makro analizinden fırlamış
genetik bir ucubeydi zaman sırtımda
gece
bir kadavranın koynunda başlayınca
üç oda bir salon morglar aradım ikimiz için
şair-şiir paritesinden, dolar-avro kabızlığına
üniversite masalarında bol beddua yemiş prof. babana kadar sövdün
ilk kez küfürsüz dinledim bir kadını
ilk kez fütursuz seviştim bir dalgınlığı
ne işin var burada/ sormadım, sormayacağım (çok güzelsin)
hani o klasik soru/ cevapsız
izninle kalmayacağım
hadi gel
senle en ayıp kıtalardan kaçalım çırılçıplak
bizi bir İskandinav limanına demirlesinler üryan susuşlarımızla
senle en alıngan iklimlerde sevişelim/ bitimsiz
bizi bir ortaçağ İngiliz kasabasında assınlar tüm katilliğimizle
hadi gel
dört kere çarpılıp karekök hücremizden vurulalım
en bilge yanımızdan
bizi sadece intiharca konuşuyor sansınlar
hadi gel
dünyanın prezervatif cüretli çivisine
okkalı bir vole çakalım
ve sonra ölelim/ içimizde en günahkar otoyollar
gün
avuçlarımda sıktığım bir uzak passenger ticket
sıkıldım artık bu meridyenden
izninle
kalmayacağım
çok güzel bir şiirdi tanıdık içten sevgilerimle...
Güzel bir sayfa ve gerçekten şiir okumak keyifli . Kutlarım .
Ses ahengi müthiş şiirde. Tebrik ederim. 🧿
üstelik one way passenger ticket:(
hep güzel, çok güzel...