Tanrıçam
kahpe sabahların esiriyim
üç mayısın
ve kara şafağın
karanlığındayım
yüreğimde koca bir ünlem
ben
ünlemi yerim
ünlem de beni
hatıralarımdan,yüreğin geçer
yüreğimi kuşlara yem ettim
kuşlar yüreğimi yer
ben ise
hüzünlerle beslenirim
ben
hüzünü katık yaptım
belki
gelirsin diye
tanrıçamdın
sığdıramazdım seni evrene
evren
artık bedenime dar
şimdi
evin gömüt
nasıl sığıyorsan bilmiyorum
yoksa gömüt
evrenden daha mı büyük
hatıralarımdan,yüreğin geçer yüreğimi kuşlara yem ettim kuşlar yüreğimi yer ben ise hüzünlerle beslenirim Kuşları şiirde gördüğümde her zaman içim ürperir.Kuşlar ki özgürlüğün sembolüdürler.Onların yürek yemesi ne kadar ilginç bir anlatım.Yürek yiyen kuşlar sanırım yükseklerden uçan yırtıcı kuşlar.Aç kaldıklarında yapmayacakları melanet yoktur.Leşgiller desek adlarına fena olmaz.Şair ise yürek yiyen kuşlardan çok endişeli olsa gerekir.Kim bilir aç kaldıklarında insanlara da musallat olabilirler.Yüreğine sağlık dost.Bu pirinç çok su kaldırır.Yanı şiiri deşeledikçe çok yorum çıkar.Saygı ve sevgilerimle.Sevgiler.😙😙😙😙😙😙
evren büyük fakat iki tanrıyı almıyor yalnızca biri kalacak geriye