Tanrıçanın Gözyaşları
Öğrenmedim hayatı alışkanlıktı yaşam
Doğaçlama gelişti az sevgi fazla öfke
Yalnız siyah demekti çok önceleri akşam
Zamanla çehresine kondu kocaman leke
Merhamet yüreklerde balyozlarla kırıldı
Menfaati uğruna kul yalana sarıldı
Yıldızlardan bir kule yaptım göğün bağrına
Karanlıktan kurtulup hayallere sığındım
Dayanamazdım asla yeryüzünün kahrına
Ruhum kopmuştu tenden, ben sadece yığındım
Mazim yas tuttu birden, dostlarım da darıldı
Vakt-i kıyamet çanı yavaş yavaş kuruldu
Tanrıçanın gözyaşı güç verir miydi bilmem
Savaşım kendimle mi yoksa insanlıkla mı
Ruhtaki harabeler göç verir miydi bilmem
Direnişim günle mi yoksa karanlıkla mı
Bilseydim gömülmezdim toprak nasıl yarıldı
Anlamadım ne vakit kötülüğe varıldı
Ben hep Zeus'tum sanki ellerimdeydi kudret
Duygularım kördüğüm, beynim tutuklu an'a
Rüyamdaysa Athena diyordu bana sabret
İşlemez oldu aklım, mıhlandı keder cana
Sonra insanlık denen tek mermiyle vuruldu
Can çekişirken yerde azgın deniz duruldu
Ey ruhum nolur söyle nasıl geçecek bu gam
Bu nem kokulu gece, bu küf bulutlu günler
Salmış dört bir diyara hüzün sarhoşluğu nam
El pençe oldu zaman, unutulmadı dünler
Mutluluğun defteri hain elde dürüldü
Beyaz duygular kalpten ilelebet sürüldü
Temmuz/ 2013
her anlamıyla çok ama çok güzeldi,yüreğe sağlık,,👍👑😭
eros'u çağırmalı zira bu kadar kötülüğü ancak aşk yok eder...
gerçi aşklarda artık kirlendi o da ayrı bir konu...
farklı kalemin farkını hissediriyor Sedacım...
canı-ı gönülden tebriklerimi ve sevgimi bıraktım şairem...