Tapınaklar Oyarım Bir Bakışına

Sana saklanmış varoluş derlemelerinde
Bir görsen içimin yitik ve antik zehrini
Dolunaydan sarkan gözlerinin demiyle
Sen silsen dudağımdaki aşk köpüğünü
Maviye sürgün olurdu ömür düşlerin
Rüzgârın kımıltısına direnirdi bedenin.

Tedirgin düşünüşlerinin buruk rahlesinde
Savur içimin yüzyıllık çürük buğdaylarını
Tapınaklar oyarım bir bakışına ben yar
Yenilenmiş baharlar ısmarlarım cemrelere
Bir yanım yaslansın gülüm ay gözlerine
Suya ve toprağa ekerim seni imge imge.

Sensizliğe konan bakışlarımın özlemleriyle
Gülücük demetlemişsin, yüreğin hep güldür
Geceyi gösterince saatler gözyaşı tek renktir
Tükenen sevgilerin sermayesi hep bekleyiştir
Sesin yeter örselenen yüreğime, sevda tektir
Dokunuşlarının olmadığı bu yaşam, bil çiledir.

Zamana dair iç çekişlerin küskün darağacında
Bulutlar kavuşma mevsimlerini çağırmakta yar
Sokul içime, göstersin üşümüş düşlerimi aynalar
Sarmaşıklar gibi ağayım göğüne, bitsin ayrılıklar
Uzan koynuma, kehanetin şifresini versin tanrılar
Sana kurduğum bahçede ölmeye razıyım bu bahar.


Şiirin Hikayesi

Düşlerin mızrabıyla vurulunca gönlümüzün kapısı bir sevgilinin uzaklardaki nefesine tutunur sesimiz ve aşk olur akar, sessiz sessiz. Yokluğun şakaklarına sokulan her korku kendini paralayan bir yalnızlık senfonisidir aslında, bir bekleyişin koridorlarında yudumlanır şiir, olmasa da demsiz...

05 Aralık 2011 560 şiiri var.
Yorumlar