Tarçın Kokulu Göç
Kan karanlığı yolların notasız teninde
Göçebe iklimin yüzüme kurulan buğulu şafağında
Karanfil taşır kuşlar
Ruhumun çadırında kızıl harita
Suların ve dağın sesiyle ezberler adımı
Yüzümü saklamanın yarısında
Boşluğun hafızasına sağır düşler biner
Bazen iyi bir şeydir yalnızlık
Uzun sürer
Ki
Yolculuğun kendime seçilmiş gölgesinde
Yarı bir takvim
Susmanın ihtiyar melekleriyle
İnci sandıklarına kanatlanır
Bir gülü
Bir de denizin tuzunu koklarım
Anıları söken sözcüklerin menzil yurdunda
Gurbete binmiş saltanatın rüzgarı
-gözümdeki ateşte ürkek bir uçurum -
Sarnıçlı sularda sabahın kolları
-uyandı mı insanlar -
Avuçlarımın ince sızısında
Yoksul sancı kendimi saklar
Sahi hiç kimsede
Sustuklarım kadar
Bir başlangıcın eşiğinde
Gizi yok şiirin
İçimde saklı çocuk ve
Küllenmiş bir zamanda sararan yollar
Uçurtmalı tepeler saçlarımı tararken
Tenimde tarçın kokulu göç