Tarihin Sopası
Unutulmaya yüz tutmus
Binlerce yilin ak lekeleri düsmüs
Zamanin kökünden kazilan
Uzun,
Süpürge saclarina...
Sularin derinlerinde
Bulutlarin icinde
Söylenmemis o kadar cok söz varki
Umut her seyin bitti denildigi yerde filizleniyor
O kadar güclü
Canli ki
Zamanin dokusu
Insanin dogasi
Tabiatin dili
Bir kar topu gibi yuvarla yüregini
BÜYÜ...
Sair !
Kendi caresizligin
Acizligin
Ve pejmudeliginle
Haksiz yere suclama hayati
Onu yasanilmaz kilanlarla
Kol kola girip
Kafa kafaya vererek
Daginik bir kac sakli cümleyle
Lanetli sevil tinilariyla
Kendine saklanacak bir yerler arama bos yerine
Unutma !!!!!!
Siir
Düsünce adami ister
Duygu fukarasi
Güdü kölesi degil...
Zerdüsttün buyrugunu ver
Kaburgalarindan
Alnindan
Ve seni
Artigindan
Tortusundan
Pisliginden
Yaratanlarin hükmüne
Haaşa,
Hayvanlarin bile gözettikleri
Bir aile ahlaki var
Hasasiyetleri var
Ait olduklari topluluga karsi sorumluluklari var
Güdülerin sinirlarini eseleyerek
Hic yakismadigin tarihimi kirletme
Sefil sair...
Akilli ve derin düsünceler
Bir uzuv kadar heyecanlandirmiyor mu seni
Yasamin bütün güzel degerlerini
Icine cekip yutan kara deliklerin felaketinden ürkmüyormusun !
Asiri hirs ve iktidar cazibesinemi kaptirdin kendini
O zaman sen kime ?
Ve neyin asigisin
Sana öfkeliyim
Ve bunada hakkim var
Siirin büyüsünü elimden alip
Askima engel olmana müsade edemem
Pariltili tozlarin icinede saklansan
Seni bulup ortaya cikaracagimdan
Hic süphen olmasin
Buna hakkimda var gücümde