Taş
bana bakıyordu
sır dolu
yosun yüzlü taşlar
duvara iyice gömülmüş
işkence görmüş
kendi sessizliğinde
uzayıp gidiyor
hem hakim
hem mahkum taşlar
yaralarla dolu
eski taşların yüzü
kıskandım
teslim olduğu zamana
sıcak sızısını
aldım
konuşur gibi
çağırır yanına
ruhuma boşaltır zamanı
sıcak rüzgarını
yaşarım
bugünün taşı
soğuk sessizliğiyle
betonarme
dünyayı karartır
bakışı
insanı yemiş bitirmiş
ağlayan yüzleri
hiç sevmemiş
kol kanat germemiş
ruhu kemirmiş
kriz geçirmiş kalbi
ölmüş sessizce insan
bakışlar taşlaşmış
taşa oturmuş sevgi
yıkmaz yakmazdı
dünün taşı
canı ve ruhu vardı
bugün
canı çıkmış
ruhu kalmamış
taşın
denizleri kurutan
çılgınlığına
tarihin
taşların isyanı
var ...