Tek Başına Üşür Yalnızlık
Ne gecem gece
Ne gündüzüm gündüz
Yarınlarım üşüyor
Hasretim acıya eş
Düşlerim yere yalnız düşüyor
Bir dilim güneş için
Umudum bulutla savaşıyor.
Biliyorum;
Yalnızlık karanlıktır, korkudur, soğuktur
Bu yüzden her şey üşüyor
Cennette kimse kalmamış bu yüzden
Düşlerim yere yalnız düşüyor
Gönüller çiçeksiz yaşıyor...
Korkma! Üşüme ve bekle beni
diyorum sana ey ölmeyen yalnızlığım.
Bıraktım dertlerden zevk almayı
Sana geliyorum;
İçimde yüz yılların öyküsü,
Dilimde elem türküsü,
Parmağımda kederin halkası
Tarihini yazıyorum...
Kollarını aç kucakla, sarıl eskisi gibi
Sevinçten öleyim
Varlığın yaşama nedenim olsun
Senin için bu hayattan vazgeçeyim.
Denizin aynasını kırdım,
Dalgaların gözlerinden öptüm,
Gökyüzüne baktım, baktıkça yıldız oldum
İki mavi arasında ıslak yarınlarımı gördüm
Kendimden kaçtım, gerçeğe erdim
Ve anladım ki ben bu dünyadan değildim!
Burası kalabalık, burası aydınlık
Burada her şeyin manzarası çok değişik
Yapamam, senden uzakta kalamam
Gönlümü esir alsa da bu med-cezir duygular
Göçe zorlasa da bu soğuklar
Ben sensiz olamam...Anladım...
Zamanı devirmeden, hayatı bitirmeden
Dün gibi tutacağım elinden
Sen benim emanetimsin, yıldızım, güneşim
Karanlığı delen ay ışığımsın
Yastığım, yorganım, sıcacık döşeğimsin
Seni yalnız bırakam
Gel birlikte tutunalım güneşe
Birlikte çoğalalım, birlikte hayat bulalım
Ey ölmeyen yalnızlığım...
Ankara / 2 Kasım 2012