Tepeden Tırnağa Muzip
Sahilde yürürken arkasından
Muzipçe bir gülümseme fırlatmıştı
Dudaklarından
Saçlarından
Biraz da
Omuz başından
Telaşlı ayak izlerini bırakmıştı kumlara
Yüreğimi titretti
Esmer rüzgarı nefesimi kesti
Bedenimim
Her parçası ayrı yerlerde
Olacak iş değil
Aklımdan bile geçmezdi....
Saçlarının dalgası flulaşırken yavaş yavaş
Sessiz bir çığlıkla
Dur dedim
Gitmesin istedim
Rüzgar durmuştu
Geceye düşmüştü günüm....
Oysa
Daha tanışmamıştık bile
Havası
Ruhuma takılı kaldı...
Şiirler yazmaya başlamıştım
Kimi kısa
Kimisi de
Biraz hikayevari
Bu kaçıncı yazıp yırtışımdı hatırlamıyorum
Yoksa bir romanın giriş sayfasına mı başlamalıydım....
Aklımda bir de
Yusufçuk ordusu
Sıraya sokmam mümkün değildi
Hepsi birbirinden asi
Hepsi dik kafalı....
Yollara saldım kendimi
Serseri
Bezgin
Nisan'ın Mayıs'a göz kırptığı gün
Ansızın yeniden karşıma çıkıverdi
Aynı o gün ki gibi
Tepeden tırnağa muzip....
Ölüyorum galiba
Allahım!
İzin ver
Tanışayım....
kısa cümleler anlatımı hızlandırır.mükemmel bir anlatımınız var kutlarım