Terk Edilmiş Kadınlar Mezarlığı
Aralık bir kapıdan ayaza bakar gibi bakıp giden
bütün kadınların ellerindendir gönlüm
çatlağı dudaklarımın bu yüzden bu yüzden kopar
ardı ardınca kirpiklerim kuruyor muyum yoksa
yoksa çürüyor muyum bilemediğim bir ömürdeyim
filhakika aşkı anlayan her kadını ötekinden daha çok sevdim
göğüslerindeki sancıyı annelerine taşıyan çocukların
aldırmadan çıktıkları her yolda köşe başı
kırık dökük ve o sidikli kaldırım taşları da hep bendim
bendim yazdan kalma çiçeklerin ayvası narı
uykumda bile öyle çok sevdim ki seni
yüzümü yüzünün hasretiyle umutlandırdım neyleyim
aşkı çoğul bir türküyle atlatmış sazların
bekletilmiş ama hiç gitmemiş kadınlarına gülen
o bam telinin aklını alan nota da bendim
aynı ritimde ardı ardınca çalınırken unutulan
bir gece kamburu gündüz üşengeci
eni konu sanki bir müzikholde tuvalet bekçisi
kristal bir efkar sürahisi gözlerinin aklımda kalan
kırlangıçlara dönüş muştucusu ışığına baktıkça ağlayan buluta bak
bir de benim şehrimi basan bu huzursuz havaya
şimdi hangi meyhaneden çıksam sen karşılayacaksın beni biliyorum
üstelik gavur gibi kızıla çalan dudaklarındaki hasretle
en önce sen öpeceksin sonra hiç kimse
kaldırımlar şimdi düşmemi bekleyen birer düşman
üzerlerinde kaybolmuş randevu defterlerine aldırmadan basan
onlarca adamdan sonra ele geçirdikleri bir şairi didikliyorlar
karanlıklardan çıkıp gelecekler gibi birer ikişer o aşklar
ne olursunuz az seven az alsın intikamını artık ölmek istiyorum
toprak da olsa bir tek nesneye ait olmak istiyorum
bu gönül yurduna dönmeyecekler için
eskitin tüm bahanelerinizi ve başınızı olabildiğince esritin
mezarlıkta yürür gibi neşeyle ıslıklar çalarak dönüp dolaşıp
sonunda bir tilki gibi yine evinize gelin olmaz mı
yemin ederim güzel bir dünya için şiirler okuyacağım sizlere
ayrılanlar için anlayanlar için en fazla da kendim için
Muhteşem bir şiirdi okuduğum. Umutsuz bir özleyiş, çıkmaz sokaklarda bir bekleyiş, yarından ümit kesmiş bir yürek. Her kelimesi ayrı bir hüzün verdi bana. Kırılmasın Kaleminiz...